TÜRKİYE’DE LOJİSTİK EĞİTİMİ
Türkiye’de lojistik sektörü, diğer
gelişmiş ülkelerden gecikmiş bir şekilde, son 10-12 yıllık süreç içerisinde
hızla büyüme göstermiştir. Bu gecikmenin nedenlerinin en başında sektörün
değerinin ülkemizde geç kavranmış olması gelmektedir. ABD ve Avrupa ülkelerinde
lojistik sektörü 1960-1990’lı yıllarda gelişim evresini tamamlamış, küreselleşmenin
etkisiyle, özellikle yabancı sermayenin ve çok uluslu şirketlerin ülkemize
doğru yönelmesi, firmalar ve şirketler bünyesinde oluşan stratejik ortaklıklar
ve partnerliklerle sonuçlanmıştır. Bu sonuçların lojistik sektördeki iz düşümü
ise, sektörün gelişimi olarak karşımıza çıkmıştır. Diğer bir ifade ile yapancı
lojistik şirketler ve firmalar ülkemizdeki lojistik sektörün ve lojistik
firmalarının gelişiminde lokomotif görevi görmüştür. Bu gelişim süreci 2000’li
yıllarda hızlanmış ve günümüze kadar artarak gelmiştir.
Bugün 7 milyar insanın yaşadığı ve 16
trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip dünya ekonomik pazarında, lojistik hacim
ortalama 6.4 trilyon dolar (%40) civarında bulunmaktadır. Ancak bu gün
itibarıyla Türkiye gerek dünya ticaret hacminin, gerekse lojistik hacmin
oluşturduğu pastadan yeteri kadar faydalanamamaktadır. Kıtalar arası lojistik
bir köprü ve kanal görevi gören ülkemiz, bugün itibarı ile 50-60 milyar dolarlık
(dünya lojistik hacminin yaklaşık yüzde biri) bir lojistik kapasiteye sahip
bulunmaktadır. Bu kapasite içerisinde çeşitli ölçeklerde birçok Lojistik Hizmet
Üreten Firma (LHÜF) hizmet vermektedir. Ancak söz konusu bu firmaların Türk
ekonomisine sağladığı lojistik değer yıllık ortalama 6-8 milyar dolar (dünya
lojistik hacminin yaklaşık binde biri) civarında bulunmaktadır. Diğer bir ifade
ile kapasitenin yalnızca % 13’nün kullanılması, lojistik potansiyel gücün,
kapasitenin, kaynakların ve enerjinin atıl kalmasına neden olmaktadır.
Bugün dünya ekonomisinde gelişmiş ülkelerin lojistik faaliyetler için
yapmış oldukları harcamaların GSMH’nın içindeki payı ortalama %1,5 - %2
arasında yer almaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran %0.2 ile %0.5
arasındadır. Bu oran Türkiye’de %0,3 civarındadır. Ülkelerin toplam yıllık
yatırımları içerisindeki lojistik yatırım payları ise, gelişmiş ülkelerde %15 -
%40 arasında seyrederken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran %2 - %5 arasında
kalmaktadır. Türkiye de bu oran yıllık %3’tür. Lojistik sektördeki yıllık
büyüme oranları ise, gelişmiş ülkelerde %5 - %12 arasında seyrederken,
gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran %15 - %25’e çıkmaktadır. (Kriz yılları
hariç Avrupa’da yıllık % 7-10, Kuzey Amerika da yıllık %15, Asya da % 20 ve
Türkiye deki yıllık büyüme oranı ortalama %15-20’dir.).
Lojistik
sektöründeki büyüme, birçok işletmenin kendi bünyesinde lojistik
departmanlarını açması ve lojistik hizmetlerini dış kaynak kullanımı ile
karşılanması sonucu 3PL. ve 4PL. Lojistik Hizmet Üreten Firmaların (LHÜF)
sektörde yer alması ile artmış ve bununla doğru orantılı olarak sektörde
uzmanlaşma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Türkiye’deki uzmanlaşmış, profesyonel,
kalifiye, eğitimli personel sayısı sektörün ihtiyaçlarına cevap verecek düzeyde
değildir. Sektördeki gelişime bağlı olarak ülkemizde devlet, vakıf veya özel
üniversitelerde lojistik dallarında eğitim veren çeşitli ön lisans, lisans ve
lisansüstü (yüksek lisans-doktora) eğitim programları açılmaya başlanmış ve
günümüzde sayıları giderek artmaktadır. Eğitimin bu örgün yapılanmasının yanı
sıra, yaygın eğitim yapılanması ile de lojistik sektörün hizmet içi eğitim
ihtiyaçları özel danışmanlık ve eğitim firmaları tarafından karşılanmaya
başlanmıştır.
Bu gün küresel yapının ihtiyaçlarını
karşılayacak lojistik eğitimler çok boyutlu çok yönlü ve süreç bazlı olma
özelliği taşımaktadır. Bu durumu gerekli kılan etmenlerden biri lojistiğin
disiplinlerarası (lojistik, ekonomi, işletme, mühendislik vb.) bir olgu
olmasıdır. Diğeri etmen ise, lojistik iş süreçlerinde bir çok farklı özellikte
iş alanlarının (sigorta, gümrük, nakliye, depo yönetimi, envanter yönetimi,
pazarlama, müşteri hizmetleri vb.) birlikte yürütülmesi zorunluluğundan
kaynaklanmaktadır
Türkiye’de lojistik alanında lisans ve lisansüstü eğitim veren belli başlı üniversite ve bölümleri Tablo-1’de gösterilmiştir.
Tablo
1. Türkiye’de lojistik alanında lisans ve lisansüstü eğitim veren belli başlı
üniversite ve bölümleri
ÜNİVERSİTE ADI
|
ENSTİTÜ/FAKÜLTE
|
PROGRAM ADI
|
Yaşar
Üniversitesi
|
İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi
|
Uluslararası Lojistik Yönetimi
|
Atılım
Üniversitesi
|
İşletme Fakültesi
|
Uluslararası Lojistik ve
Taşımacılık
|
Beykent
Üniversitesi
|
İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi
|
Uluslararası Lojistik ve
Taşımacılık
|
İzmir
Ekonomi Üniversitesi
|
İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi
|
Lojistik Yönetimi
|
İzmir
Ekonomi Üniversitesi
|
Sosyal Bilimler Enstitüsü
|
Lojistik Yönetimi Yüksek Lisans
|
Okan
Üniversitesi
|
İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi
|
Uluslararası Lojistik
|
Dokuz
Eylül Üniversitesi
|
Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi
Yüksek Okulu
|
Deniz İşletmeleri Yönetimi
Lojistik
|
Dokuz
Eylül Üniversitesi
|
Fen Bilimleri Enstitüsü
|
Lojistik Mühendisliği Tezli ve
Tezsiz Yüksek Lisans
|
Dokuz
Eylül Üniversitesi
|
Sosyal Bilimler Enstitüsü
|
Denizcilik İşletmeleri ve Yönetimi
Yüksek Lisans
|
Dokuz
Eylül Üniversitesi
|
Sosyal Bilimler Enstitüsü
|
Lojistik ve Deniz Ulaştırması
Tezsiz Yüksek Lisans
|
Kara
Harp Okulu
|
Savunma Bilimleri Enstitüsü
|
Malzeme Tedarik ve Lojistik Yönetimi
Yüksek Lisans
|
Kara
Harp Okulu
|
Savunma Bilimleri Enstitüsü
|
Malzeme Tedarik ve Lojistik
Yönetimi Doktora
|
Doğuş
Üniversitesi
|
Fen Bilimleri Enstitüsü
|
Lojistik ve Tedarik Zinciri
Yönetimi Doktora
|
Günümüzde şirketler her alanda
işletmeye, sektöre, pazara ve müşteriye değer katabilecek niteliklerde,
donanımda ve rekabetçi özelliklere sahip profesyonelleri istihdam etmek
istemektedirler. Bu durum lojistik ve tedarik zinciri içerisinde yer alan
çeşitli görevlerdeki profesyoneller içinde geçerlidir. İşletmeler lojistiğin
operasyonel ve ekonomik katkıları yanında giderek artan stratejik katkılarının
farkına vardıkça ve lojistiğin, müşteri hizmet düzeyini arttırarak ve müşteri
memnuniyeti yaratarak firmalara rekabet avantajı sağlayan bir değer olduğunu anladıkça
nitelikli lojistik ve tedarik zinciri yönetimi profesyonellerine olan talep
artmaktadır.
Günümüzün lojistik profesyonelleri
büyük resmi görebilecek ve sistem elemanları arasında entegrasyonu sorunsuz
şekilde sağlayabilecek bilgi, yeterlilik ve becerilere sahip olması gerekir. Bu
da ekonomi, hukuk, işletme, ihracat, ithalat, lojistik, tedarik zinciri
yönetimi ve yönetimde insan ilişkileri konularında pek çok bilgi ve beceriye
sahip olmalarını gerektirir. Ancak bu bilgi becerilerin ağırlık dereceleri pozisyon
özellikleri, işletme özellikleri ve işletmenin bulunduğu bölgeye göre
değişebilir.
Nitelikli lojistik personellerinin; karmaşık yapıya uyum sağlayabilecek, ekiple çalışabilecek, yabancı dil veya dillere sahip, bilgisayar programları kullanabilen, süreç analiz ve yönetimini iyi yapabilecek, birden çok disiplin alanında bilgi sahibi, esnek düşünebilen, eğitime açık ve insan ilişkilerinde başarılı bireyler olmaları şarttır.
Lojistik eğitiminde, temelde benzer,
farklı ders gruplarının dağılımıyla oluşturulmuş iki ekolden söz edebiliriz. Bunlar;
1. İşletme
Modelli Lojistik Eğitimi,
2. Mühendislik Modelli Lojistik Eğitimi.
Mühendislik
modelinde mühendislik ve lojistik ve TZY derslerine ağırlık verilirken bunlar
özellikle yönetsel anlamda faydalı olacak işletme dersleri ile
desteklenmektedir.
İşletme
modelinde ise işletme bilimi dersleri ve lojistik ve TZY dersleri ağırlıklıdır
ve bunlar özellikle sistem yaklaşımı, karar alma ve analiz konularında faydalı
olacak mühendislik dersleri ile desteklenmektedir.
1990
Yılların ikinci yarısından itibaren üniversitelerde açılan eğitim programları
“Lojistik Mühendisliği” adı altında tasarlanmış olmasına rağmen, gelişen ve
değişen şartlar sonucu 2000’li yıllardan itibaren programlar değişikliğe
uğrayarak “Lojistik Yönetimi” adı altında toplanmıştır.
Bu
gün lojistik yönetimi eğitim programlarıyla; çok modlu tanımlanmış ulaştırma ve
entegre güvenlik iş çözümleri, sektörel, mühendislik, coğrafi, kavramsal,
sosyal, teknik ve teknolojik deneyimler, lojistik ve tedarik zinciri yönetimine
yönelik problem çözme, çözüm üretme, tasarım, iş ve iç süreçleri geliştirme,
süreç yönetimi, pazar analizi, yeni iş modelleri oluşturma ve geliştirme,
yaratıcı yeni nesil akıllı lojistik ve tedarik zinciri sistemleri geliştirme ve
analitik düşünme vb. yeteneklerin lojistik insan kaynağına kazandırılması
hedeflenmelidir.
Bu kapsamda lojistik eğitim verilecek bireylere
kazandırılması gereken becerileri; lojistik
kavramsal beceriler, lojistik teknik beceriler, lojistik ilişkisel beceriler ve
sosyal beceriler şeklinde sınıflandırmamız mümkündür. Bu becerilere örnek
verecek olursak;
Lojistik kavramsal beceriler olarak; uluslar arası ve küresel lojistik ve tedarik
zinciri yönetimi, ulaştırma ve nakliye, envanter, tedarik, satın alma, stok,
kalite, hizmet yönetimi, finans yönetimi, lojistik planlama (stratejik, taktik,
operatif planlama), lojistik politikalar, dağıtım yönetimi, yeşil ve tersine
lojistik, 1PL, 2PL, 3PL, 4PL ve 5PL, depolama ve tedarik zinciri yönetimi vb.
becerilerinin,
Lojistik teknik beceriler olarak; lojistik istatistiği, maliyet, fiyat,
paketleme, ambalajlama, bar-kodlama, lojistik mühendisliği, depo tasarımı,
genel tasarım, çözüm üretme, problem çözme, lojistik bilgi sistemleri (LBS),
tedarik zinciri tasarımı, muhasebe, süreç geliştirme, yeni iş süreçleri
oluşturma, karar verme süreçleri, karar destek sistemleri, maliyet analizi,
sigortalama, NETWORK oluşturma, iş akış analizi, sipariş süreç yönetimi,
performans hedefleri, cross docking, inavasyon, gümrük işlemleri, operasyon
yönetimi, nakliye yönetimi, trafik, yükleme, boşaltma, elleçleme ve dokümantasyon
vb. becerilerinin,
Lojistik ilişkisel beceriler konusunda ise; işletme yönetimi, ürün yönetimi ve
ürün geliştirme, üretim yönetimi, sektör, piyasa, pazarlama, promosyon,
ekonomi, sözleşme yönetimi, perakende yönetimi, stratejik planlama, stratejik
kaynak yönetimi, satış yönetim, talep yönetimi ve tahmini, kalite yönetimi,
zaman yönetimi, IT yönetimi, hukuk, muhasebe, çevre yönetimi, proje yönetimi,
yöneylem (harekat araştırması), endüstri mühendisliği, uluslar arası ilişkiler,
matematik, istatistik, organinasyonel yapı kurma, dış kaynak kullanımı, vb.
becerilerinin,
Sosyal beceriler olarak da; müşteri hizmetleri, çevre yönetimi,
yönetimde insan ilişkileri, motivasyon, iletişim, görüşme becerisi, liderlik,
işbirliği, pozitif tutum, medya, basın yayın, psikoloji ve örgüt psikolojisi
vb. becerilerinin kazandırılmasını sayabiliriz.
Sonuç olarak çağımızın
parlayan yıldızı konumundaki lojistik sektörünü gelecekte taşıyacak ve
geliştirecek olanlar nitelikli lojistik profesyonelleridir. Bu bireyler
arasından büyük resmi en iyi görme kabiliyetine sahip olan, iyi ve kaliteli
eğitim almış, nitelikli lojistikçiler sıyrılacak ve hem çalıştıkları
işletmeler, hem de kendileri için büyük bir değer konumuna geleceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum ve önerilerinizi bekliyoruz.