lojistik bakış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
lojistik bakış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Nisan 2013 Pazartesi

AB’NİN LOJİSTİK POLİTİKALARI VE LOJİSTİK BAKIŞ AÇISI



AB’NİN LOJİSTİK POLİTİKALARI VE LOJİSTİK BAKIŞ AÇISI

                   
 
                   ‘Avrupa Birliği’nin Ulaştırma Politikası’, genel hatlarıyla ulaşım sektöründeki AB standartlarını yansıtmaktadır. Bu standartlar AB vatandaşlarının kamu hizmetleri alanındaki sosyal hak ve özgürlüklerini korumayı amaçladığı kadar,  AB içerisindeki ekonomik rekabetin korunması, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için de önem  taşımaktadır.

            AB  Ulaştırma  Politikası,  tek  pazarın  düzenli  işlemesi  ve  gelişmesine  katkıda  bulunmasının  yanı sıra, ekonomik ve  sosyal bütünleşmenin kuvvetlendirilmesi amacıyla oluşturulmuştur. Zaman içinde fiderek artan   trafik sıkışıklığı,  hizmetlerin kalitesindeki bozulma, çevreye   verilen zarar, güvenliğin tehlikeye atılması ve bazı bölgelerin izole edilmesi ulaşım konusunda yeni faaliyetleri gerekli kılmıştır. AB’ nin ulaştırma politikasını maddeler halinde incelememiz gerekmektedir:

 
            AB neden bir Ortak Ulaştırma Politikası geliştirmeye gerek duymuştur?

            Ulaşım   sanayi,   AB   içerisinde   önemli   bir   konuma   sahiptir.   Ulaşım   sektörü  AB   GSYİH’sının %7’sini, istihdamın %7’sini, üye ülke yatırımlarının %40’ını ve enerji tüketiminin %30’unu oluşturmaktadır.  Topluluk  içi  trafikte  son  20  yılda,  ortalama  olarak,  mallar  için  yılda  %2.3, yolcular için ise %3.1  düzeyinde bir talep artışı meydana gelmiştir.

          Tek  Pazarın  tamamlanması,  özellikle  sınırların  kaldırılması  ve  deniz  taşımacılığının serbestleşmesi  gibi  Topluluk  ekonomisinin  liberalleşmesi  yönünde  atılan  önemli  adımlar  bir Ortak Ulaştırma Politikası oluşturma ihtiyacını kaçınılmaz kılmıştır. Bu adımlar talep edilen büyümenin devamı açısından, ayrıca tıkanıklık ve pazar  doyma  payı gibi problemlerin aşılması bakımından önem  teşkil etmektedir.

           Ancak, ulaşımın liberalleşmesinin önünde çeşitli kısıtlamalar da bulunmaktadır:

 Sosyal kısıtlama: Hizmet sağlama özgürlüğünün ulusal yasalar tarafından aynı titizlikle uygulanmamasından kaynaklanır. Hizmetlerin serbestleşmesi, Topluluk içindeki ülkelerin, hizmetleri ve niteliklerini yöneten kurallarının da uyumunu gerekli kılmaktadır.

 Ekonomik kısıtlama: Ulaşım teşebbüslerinin, altyapı yatırımlarına sermaye sağlamaması durumudur. Bu konu  özellikle karayolu ulaşım sektörü için önemlidir. Tedbirler alınırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta  ise düzenlenecek olan demir yolu ulaşımının şu  anki dağınık taşımacılık yapısına son verecek  nitelikte olması gereğidir.

   Rota  garanti  kısıtlaması:  Çevresel  (ada)  ve  merkezi  (ana   kıta)  alanlar  arasındaki  ulaşım ağlarının işleyişine engel oluşturmayacak rekabetçi ortamın yaratılmasını içerir.

 
            AB Ulaştırma Politikasının temel amaçları nelerdir?

            Zaman  içinde gittikçe artan  trafik sıkışıklığı, hizmetlerin kalitesindeki bozulma, çevreye  verilen zarar,   güvenliğin  tehlikeye  atılması  ve  bazı  bölgelerin  izole  edilmesi  ulaşım  konusunda yeni faaliyetleri gerekli kılmıştır. Avrupa Birliği’nin Aralık 1992’de yayımladığı ulaşım üzerine Beyaz Kitabın   amaçları   arasında;   ulaşım   türleri   arasındaki   dengenin   değiştirilmesi,   yasalardaki tıkanıkların giderilmesi, kullanıcıların ulaşım politikasının merkezine yerleştirilmesi ve  ulaşımın giderek küresel bir nitelik kazanması yer almıştır. 2001  yılında yayımlanan ve EK’ te sunulan ikinci Beyaz Kitap ile ise, Ulaştırma pazarının serbestleştirilmesi sonrası oluşan ek sorunlar ele alınmış ve genişleme sonrası için yeni öneriler getirilmiştir. Beyaz Kitaba ilişkin genel bir bilgi verilecek olursa;

             Avrupa Komisyonu, 2001 yılında ulaştırma alanında rekabet ortamına uyum sağlayabilmek amacıyla “Beyaz Kitap: 2010 Ulaştırma Politikalarını” imzalamıştır. İlk kez tüketici ihtiyaçlarının stratejilerin temeline yerleştirildiği Beyaz Kitap halen Avrupa Birliği’nde ulaştırma politikalarını belirlemektedir. Ulaştırma sıkıntılarına yönelik 60 önlemin geliştirildiği Beyaz Kitap’ta önlemlerin birincisi demiryollarını, denizyollarını ve iç su yollarını canlandırarak ve bunların arasında bağlantılar kurarak , havayolunun da kontrollü büyümesini sağlayarak 2010 yılına kadar ulaştırma türleri arasındaki dengeyi oluşturmaktır. Diğer önlemler ise şu eksenlerde sıralanabilir: taşımacılıkta koridor anlayışının benimsenmesi, güvenli ve çevreye duyarlı ulaşım imkanlarının tercih edilmesi, lojistikte teknoloji ve altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi ve yük taşımacılığında bürokratik işlemlerin azaltılmasıdır.  Beyaz Kitabın temel esasları:


a) Tasıma türleri arasında dengeli dagılımın gerçeklestirilmesi

b) Tasımacılıkta darbogazların ortadan kaldırılması

c) Kullanıcıların tasıma politikalarının merkezine getirilmesi ve

d) Küresel tasıma yönetimi olarak belirlenmiştir.

 

a) “Tasıma türlerinin dengeli dagılımı” baslıgı içerisinde;

-Rekabetin düzenlenmesi.

            • Karayolu tasıma sektöründe kalitenin gelistirilmesi, teknik ve hukuki altyapıların gelistirilmesi, kontrol ve cezaların sıkılastırılması.

            • Demiryolu tasımacılıgının canlandırılması, ulusal (iç) pazarın demiryolu tasımacılıgı ile entegrasyonu, demiryolu altyapısının optimum kullanımı ve bu tasıma türündeki hizmetlerin modernizasyonu.

            • Havayolu tasımacılıgında büyümenin kontrolü, havalimanlarının kapasitesi ve kullanım biçimlerinin gözden geçirilmesi, güvenlik standartlarının sürdürülmesi, havayolu tasımacılıgında büyüme ve çevre arasında denge saglama.

-Tasıma türlerinin birbirine baglanması.

• Denizyolu, iç su yolu ve demiryollarının entegrasyonu

• Deniz-karayolu birlesimli hatların gelistirilmesi

• Yenilikçi hizmetlerin sunumu

• İntermodal hizmetlerin iyilestirilmesi: Yeni Marco Polo Programı

• Teknik düzenlemelerin yaratılması

• Esyaların tasıma türleri arasında dolasımının kolaylastırılmasına yönelik projeler

• Konteyner ve swap body’lerin standardizasyonu.


b) “Tasımacılıkta darbogazların elemine edilmesi” baslıgı içerisinde;

-Ana güzergahların yeniden ele alınması.

• Multimodal tasıma koridorlarında esya tasımacılıgına öncelik verilmesi.

• Yüksek hızlı yolcu tasıma sebekeleri

• Trafik kosullarının iyilestirilmesi

• Temel altyapı projeleri

• Alp güzergahlarının tamamlanması

• Pireneler boyunca geçislerin kolaylastırılması

• Yeni öncelik projelerinin meydana getirilmesi

• Tünel güvenlik düzeylerinin artırılması.

-Tasımacılık projelerinin finansmanı.

• Kamu bütçelerinin sınırlandırılması

• Özel sektör yatırımlarının saglanması

• Yenilikçi yaklasımların ortaya çıkarılması: Fon havuzlarının olusturulması.

c) “Kullanıcıların tasıma politikalarının merkezine getirilmesi” baslıgı içerisinde;

• Güvensiz yolların rehabilitasyonu

• Yıllık trafik kaza oran ve dagılımlarının artmasının önüne geçilmesi

• Karayolu trafik cezalarının harmonizasyonu

• Karayolu güvenligi için yeni teknolojilerin gelistirilmesi

• Tasımacılık ve insan iliskisi üzerinde durulması

• Kullanıcı hakları, kullanıcı sınırlarının belirlenmesi

• Kamu hizmetlerinde yüksek kalitenin olusturulması

• Kent trafiginin rasyonellestirilmesi.

d) “Küresel tasıma yönetimi” baslıgı içerisinde;

• Tüm tasıma türlerinin dogu-batı, kuzey-güney eksenlerinde entegrasyonu

• Mevcut altyapıların rekabet avantajı getirecek hale dönüstürülmesi için planlama çalısmaları

• Demiryolu sebekelerinin iyilestirilmesi

• Avrupa denizyolu tasımacılıgının güvenlik düzeyinin artırılması

• Avrupa Birligi’nin tasımacılık alanında uluslararası kurum ve kuruluslarda tek kimlik altında temsil edilmesi ve menfaatlerine uygun politikaların saglanması.